Zaman Yeli 20 Yaşında



1995 yılında İletişim Yayınları’nda Ümit Kıvanç’ın hem kapağını hem de editörlüğünü yaptığı ilk kitabımın basılma haberi şöyle geldi. Ümit telefonda “Sana iki haberim var” diyordu, “Biri iyi biri kötü.”
İlk kitabınız basılırken böyle bir haberi alırsanız ne yapacaksınız, ben daima kötüyü sona saklarım, “Önce iyi nedir, görelim” dedim.
“Kitabın basıldı.”
Ha, güzel. Bekliyorduk zaten bunu. Demek ki acı bir şey var.
“Kötüsü ise, prova baskısı gitmiş matbaaya.”
Teknik işleri bir kenara bırakırsak bunun anlamı şu: “Kitabın ilk dizgiden sonra, düzelti yapılmamış hali matbaaya gitti.”
Halbuki bende disketi vardı o halini vermek istemiştim de “olmaz biz dizeriz” demişlerdi. Buyrun bakalım, dizgiden sonra düzelti var, sonra son okuma var, hiçbiri olmamış.
Bir yazarın başına gelebilecek en ağır şey.
Bugün kitabı toplatma nedeni. Skandal. Bölümler atlanmış, düzeltiler yapılmamış, karmakarışık bir baskı.
İlk kitabımız. Boyun büktük. Genciz. O kitap yıllarca rafta durdu ancak ikinci baskıya yanlışları düzeltme olanağı bulduk, 2000 yılında!
O yıllarda baskı adedi daha fazlaydı üstelik!
Zaman Yeli ikinci baskı yapana kadar dört kitabım daha yayımlanmıştı. Fakat benim gözüm açılmıştı, baskı ve yazı sorunlarını insan içine girmeden kavrayamıyor.
Zaman Yeli’nin İletişim’de dört, Can Yayınları’nda bir baskısı yapıldı. Böyle böyle yirmi yıl geçmiş. Bu yıl Yapı Kredi Yayınları’na geçtikten sonra çok iyi bir editoryal elekten geçirerek, milim milim denetleyerek Devrim Çakır’la birlikte kitabı yayına hazırladık. Bunca yıldan sonra hem yazarın gözünün alıştığı, hem de editörlerin gözünden kaçan küçük yanlışları düzelttik.
İnsanların çok çocuğu varsa ilk çocuklarına ya çok düşkün olurlarmış ya da onları ezerlermiş.
Ben bu çocuğu seviyorum, ne zaman elime alsam onu ilk tasarlayan delikanlı benliğimin bakışlarına dokunuyorum, o yılların içinde dolaşıyor, zihnimin dağlarındaki, bozkırlarındaki, kaya kovuklarındaki gençliğimle yer değiştiriyorum.
Zaman Yeli benim bütün kitaplarımın ağabeyidir, üstelik boyu da en kısa olanıdır; gençliğinde yara bere almıştır, zor bela yerinden doğrulmuştur. Yaşı genç, daha bilgili, çatır çatır konuşan öbür kitaplarımın yanında biraz da çocuk gibi görünür ama onun bir başlangıç sözü gibi yalın ve kesin olduğunu diğer evlatlarımın hepsi de bilir.
Bazı kitaplar yazarlar tarafından yazılır, bazı kitaplar ise yazarları doğurur.

Saygımız sonsuzdur ona.