Takma Adla Yazmak

Romain Gary

Gürsel Korat
Yazarın kimlik değiştirerek yazmasıyla ilgili olarak Umberto Eco’nun vecize gibi bir sözü aklımdadır: “Yalnızca” diyordu Eco, “mahalledeki kasap ve bakkal tarafından tanınmak isteyenler kendi adıyla yazar.”
Başka bir adla yazmanın yazara katkısı nedir? Ad değiştirmenin kötü niyetliliği veya utangaçlığı akla getirdiği bile söylenebilecekken, bu iş de neyin nesidir? Gerçekte yararsız bir heves midir bu?
Ben “yazarla birlikte bir kitap hediye edilen” bu reklam çağında, "yazı"nın yazandan daha önde olması gerektiği noktasından bakıyorum konuya. Yazar, bir film yıldızı gibi olamaz; şarkıcılar gibi gösterişle gezmesi beklenemez ondan. Yaptığı işten daha önde görünen yazarın yazardan çok bir “gösteri kişisi” olduğunu  söylemek ve onu itham etmek yanlış olmaz.
Bu nedenle bazı yazarlar takma adla yazmışlardır. Şüphesiz, sanat dünyasında başka adla bulunmak çok yaygındır fakat başka ad altında gizlenip de eleştirel bir başarıya ulaşmak sık görülen bir durum değildir.
Takma adla yazan ve bu konuda sansasyonel başarı kazananlar arasında en başarılı isim, adı sanı olan bir romancı iken Emile Ajar adını kullanan ve onda da büyük bir başarı elde eden Romain Gary’dir.
Yalan Roman “gizlenmek” konusunu kendine takıntı yapmış bir ruh hastasının hikayesidir. Bu hastalıklı durum öylese çarpıcı, eğlenceli ve akıcı bir irdeleme yoluyla ortaya konmuştur ki sanırım Bir Delinin Hatıra Defteri’nden bu yana bu kadar akılda kalıcı, bu kadar eğlenceli bir delilik metni daha yazılmamıştır. Yalan Roman, Bir Delinin Hatıra Defteri’ne kıyasla çok derinliklidir, daha ağır ve ciddi konulara yönelir, müthiş bir çağ eleştirisidir, düşünce bozukluğuyla toplumsal bozukluğu büyük laflara ihtiyaç duymadan yan yana koyma gücüyle eşsizdir.
Bu haliyle kendi adından bile kaçan bir hastanın, edebi teşhircilikle kıyaslandığında ne kadar masum olduğunu kanıtlar. Çünkü "Tanrı yazarın" her şeyi gören düşünce olmasının akıllıca, herkes tarafından görülmek istenen yüz olmasının ise aptalca olduğunu sanırım ilk kez o bütün çıplaklığıyla göstermiştir.
Takma adla yazmanın ilk alaycı zaferidir bu.